Moon Lovers:Scarlet Heart Ryeo

Moon Lovers:Scarlet Heart Ryeo

                         
   

Adı:Moon Lovers:Scarlet Heart Ryeo
Tür:Dram,Tarih, Romantik, Fantastik
Yönetmen:Kim Kyu-Tae
Senarist: TongHua (roman), Jo Yoon-Young
Yayıncı: SBS
Bölüm Sayısı: 20
Yapım Yılı: 2016
Yayın Tarihi: 29 Ağustos 2016 - 1 Kasım 2016
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Oyuncular: Lee Joon Ki – 4. Prens Wang So
                  IU – Hae soo
                  Kang Ha Neul – 8. Prens Wang Wook
                  Hong Jong Hyun – 3. Prens Wang Yo
                  Byun Baekhyun – 10. Prens Wang Eun
                  Nam Joo Hyuk – 13. Prens Wang Wook (Baek Ah)
                  Ji Soo – 14. Prens Wang Jung
                  Yoon Sun-woo – 9. Prens Wang Won

          
                   
Konusu: Go Ha Jin adındaki bir kız boğulmak üzere olan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken güneş tutulması gerçekleşir. Kendini Goryeo Hanedanlığının ilk zamanlarında bulur. Burada artık Hae Soo adında genç bir kız olarak yaşamaya başlar.  Onun yaşam mücadelesi,  prenslerin taht mücadelesi ve aşk hayatları anlatılmaktadır.

Kişisel Yorum: Bu diziyi çok geç izledim ama iyi ki izledim. Oyuncuların çoğu daha önce başka dizilerde izlediğim sevdiğim oyunculardı. Dizinin sağlam bir senaryosu var. Ama dizinin sonu pek iyi bitmiyor. Diziyi bitirdiğimde depresyona girdim diyebilirim. Kalbimde bir acı kaldı. Ama yine de değerdi.


     
Buradan itibaren bol spoili yorumlarım olacak. Diziyi izlemeyip izleyecek olanlar buradan sonrasını kendi iyiliği için okumasın.

******************
      Şimdi baştan başlarsak dizinin başı daha eğlenceliydi. Prensler ve aralarındaki diyaloglar komikti. Başta Hae Soo ve 8. Prens arasında bir aşk yaşandı ama 8. Prens Hae Soo'nun kuzeniyle evliydi. Bu ters bir durumdu. Ama mecburiyetten evlendiği falan söyleniliyordu bu biraz durumu yumuşatıyordu. Gerçi sonra karısı ölünce ben aslında karıma aşıkmışım çok geç fark ettim falan diyordu. Sonra Hae Soo yu sevmeye devam etti. Finalde yine karısını hatırlıyordu. Yani 8. Prens kime aşık pek belli değil. Zaten Hae Soo'ya da çoğu prens aşıktı. Diğerlerinden farklı olunca etkilendiler. Hae Soo da başta 8. Prens ona yakın davrandı yeni hayatında çok yardımcı oldu diye sevdi ama sonra işler değişti. Bi on bölüm falan sürdü ama. Sonra 4. Prensi sevdi. (4. Prens onu çoktan sevmeye başlamıştı) 4. prensi sevmesi o meşhur yağmur sahnesinde başladı diyebiliriz. O sahnede 4. prens her zamanki gibi Hae Soo'nun yanındaydı ama 8. prens arkasını dönüp gitmişti.
       

    
Biraz esas oğlanımız 4. Prens yani Wang So dan bahsedelim.(Aslında baya 😄) Küçüklüğünde yüzü annesi tarafından çiziliyor ve başka bir saray cariyesinin yanına evlatlık olarak veriliyor. Orada kendi deyimiyle tutsak hayatı yaşıyor. Küçüklüğünden beri kimse tarafından sevgi görmeden, yanlış başına yaşıyor. Hep eziyet görüyor. Yüzündeki yara izinden dolayı maske takıyor. Büyüdüğünde savaşmakta yetenekli ve herkesin korktuğu biri oluyor. Ama aslında kimseye keyfi zarar veren biri değil.Ondan tek korkmayan Hae Soo olunca şaşırıyor ve ona sevgi beslemeye başlıyor. Bir tek onu sevdi ve çok sevdi. Ona olan aşkı çok güzeldi. Onu hep korumaya çalıştı. Mesela Hae Soo Veliaht Prense bilmeden zehirli çay getirince veliaht prens zehirlenirse Hae Soo nun cezalandırılacağını bildiğinden bütün çayı acı çekerek içti ve kimseye çaktırmamaya çalıştı. Neredeyse ölüyordu. Ama Hae Soo onu yarım yamalak tarih bilgisiyle ve arada gördüğü halüsinasyonları yanlış yorumlayarak onun Gwong Jong yani Kanlı Kral olacağını zannetti. Onun bütün kardeşlerini öldüreceğini düşündü. Ondan uzaklaşmaya çalıştı başta, kral olmasını istemedi ama gittikçe aşık oldu Wang So ya. Yine de uzun bir süre Wang So ya güvenmedi. Hatta bu güvensizlik başlarına çok şey açtı diyebiliriz. Mesela 10. Prens ve eşinin onun odasında saklandıklarını zamanında söyleseydi belki de ölmeyeceklerdi. Ama söylemedi. Hae Soo nun Wang So ya bu kadar güvenmemesi biraz sinir bozucuydu. Yani sevdiğin ve iyi olduğunu düşündüğün adam güvensene biraz. Sonra bir sürü şey yaşandı. Wang So biraz şüpheli bir şekilde kral oldu. Hae Soo nun elindeki yara izi yüzünden evlenemiyorlar. Yara izinini Wang So nun babası kralken kralla evlenmemek için Hae Soo kendi yapmıştı. İşin buralara kadar geleceğini tahmin edemezlerdi tabi. Gerçi asıl sebep sinir bozucu prensesle, 8. prens Hae Soo düşük sınıftan illa prensesle evlen yoksa güçlü aileler olarak seni desteklemeyiz, sana karşı çıkarız dediler. Onun için kabul etmek zorunda kaldılar. Yoksa Wang So ya yara izi engel olmazdı. Wang So nun Hae So ya "Benim tek Kraliçem sensin" dediği sahne de güzeldi. Ama zamanla araları açıldı. Mesela Hae Soo nun önceden hizmetçisi olan bir kız vardı.kızı yakınlardı ama kız hain çıktı ve Wang So kıza dövülerek öldürülme cezası verdi. Bunu gören Hae Soo çok üzüldü. Arkadaşı da olmayınca artık saray iyice çekilemez bir yer oldu ona. Zaten baştan beri sevmiyordu sarayı ama çıkması yasaktı. 14. prensin ne zaman saraydan çıkmak istersen "İstiyorum" demen yeterli mutlaka çıkarırım seni saraydan dediği teklifini kabul etti. Meğerse 14. prens bir önceki kraldan  Hae Soo ile evlenmek için izin almış. İzni Wang So ya gösterince Wang So şok oldu ve istemeye istemeye kabul etti. Çünkü Hae So da istiyorum dedi. Hae So nun başta saraydan ayrılması ve Wang So yu yalnız bırakması çok sinir bozucuydu ama meğerse Hae Soo Wang So dan hamileymiş ve kalp hastalığı varmış. Yani yakında öleceğini anlamıştı ve çocuğunu sarayda doğurmak istemiyordu. Bu durumlar Hae Soo nun saraydan ayrılmasını anlamamızı sağlıyordu.
     Hae Soo nun ölmeden önce Wang So ya mektuplar yollaması ama Wang So nun onların 14. prensten geldiğini zannettiği için mektupları okumaması anca Hae Soo nun öldüğünü duyunca mektupların Hae Soo ya ait olduklarını anlayıp o zaman okuması  çok üzücüydü. Yani Hae Soo Wang So nun ona çok kızgın olduğunu ve ona olan sevgisinin azaldığı için mektupları okuduğu halde gelmediğini zannederek öldü. Ölmeden son bir kez konuşabilselerdi sonu çok daha güzel olurdu bence. Ama böyle çok buruk kaldı sonu.Daha sonra Hae Soo kendi zamanında uyanıp her şeyi rüya zannediyor ama sonra Goryeo Hanedanlığı sergisinde gezerken Wang So nun çizimini görünce her şeyi hatırlıyor. Artık onun Kanlı Kral olarak değil de bilge ve iyi bir kral olarak anıldığını görüyor. Onu yalnız bıraktığı için özür diliyor bu sahne de çok üzücüydü.
    Wang So nun dizinin sonunda Hae Soo nun başka zamandan olduğunu anlaması ve onu bulacağını söylemesi dizinin  2. sezonun olacağını düşündürdü. Hatta izleyen herkes hala bekliyor ama 2. sezonu yok, olmayacakmışta.



           
             Dizide Beni Etkileyen Diğer Olaylar

 Beni en çok etkileyen sahnelerden biri Saray Hanımının Hae Soo'yu kendi gençliğine benzetmesi, onu kızı gibi görmesinden dolayı kendini onun için feda etmesiydi. Gerçekten çok üzülmüştüm ölmesine.

10. Prensin başta evlendiği kızı sevmemesi tam sevmişken öldürülmeleri çok üzücüydü. 10. Prensin prensler arasında en az kral olmak isteyen  kişi olduğu halde hainlikle suçlanıp öldürülmesi de ayrı bir olaydı.

Yağmur ayini için Hae Soo nun Wang So nun yara izini kapatması ve Wang So nun kral olma yolundaki ilk adımını atmasına yardımcı olması güzel bir sahneydi. Gerçi ben Wang So nun kral olmasını istemiyordum. Çünkü kral olan kimse mutlu olamadı ve genelde kötü bir şekilde öldü. Ama Wang So nun yara izinin kapatılmasıyla artık kimsenin onun yara iziyle dalga geçemeyeceği çok sevindiğim bir olaydı. Yara izinden dolayı çocukluğundan beri neler çekti be...

13. Prens in sevdiği, evlilik planları kurduğu kızın intihar edip ölmesi de üzücü sahnelerdendi.

******************
   Sonuç olarak bol dramlı, insanın içine işleyen bir diziydi. Wang So ve Hae Soo nun aşkı çok güzeldi sonunda ayrılsalarda.  Yine de herkese tavsiye ederim bence izlenilmesi gereken bir diziydi.
    
   Dizinin ostları da çook güzeldi. Bence dinlemelisiniz.    
    Bazı Ostlar: Can you hear my love - Epik High
                           Davichi Forgetting You
                           Im Sunhae – Will Be Back Lyrics
                           (Loco, Punch) - Say Yes
                           TAEYEON - All With You MV
   
Bundan sonra sizi fotoğraflarla baş başa bırakayım...


 

  


 *** Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Bu benim ilk blog deneyimimdi.Yazım hakkında yorumlarınızı belirtirseniz çook sevinirim. Sağlıcakla kalın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar